Bel fıtığı insanların korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Bel fıtığından korunmanın yolları ise aratılması sürdürülüyor. Bu süreçte bel fıtığıyla ilgili detaylar dikkat çekti.
Bel fıtığı, toplumda sık görülen ve genellikle 35 – 50 yaş arası kişileri etkileyen ağrılı bir rahatsızlık olduğu biliniyor.
Boyları uzun olanlar, omurga yapısı sebebiyle bel fıtığına daha yatkın olduğunun altı çizildi.
Ağır işlerde çalışanlar, masa başında oturanlar, ev kadınları, şoförler, ayakta çalışması gereken öğretmen, eczacı ve garson gibi meslek grupları ile stresli bir ortamda yaşayan yöneticiler de bel fıtığı riski altında olduğu biliniyor.
Bel fıtığına neden olan risk faktörleri arasında hareketsiz bir yaşam tarzı, çok oturmak, fazla kilolu olmak, ağır nesneler taşımak, dövüş sporları, yanlış spor yapmak, kötü oturma ve duruş alışkanlıkları, gergin ve stresli bir hayat, sigara ve alkol kullanmak, uzun süre araba sürmek, ısınmadan egzersiz yapmak sayılabilir.
İŞTE KORUMA YOLLARI…
Spora başlamadan önce doktorunuzun beliniz için tavsiye ettiği egzersizleri yaparak ısının. Spor yaparken belinizde ağrı olursa, o aktiviteyi bırakın. Ev işi yaparken, mutfakta çalışırken, ütü yaparken, yatağı toplarken, elektrik süpürgesi kullanırken omurganızı düz tutun, eğilmeniz gerekiyorsa dizlerinizi bükün. Ütü yaparken ütü masasının yüksekliğini ayarlayabilir, mutfakta çalışırken bir ayağınızı basamak üzerine koyarak omurganızı düzleştirebilirsiniz. Yüksek yerlere uzanmak için basamak veya merdiven kullanın. Büyük bir eşyayı taşımak istediğinizde çekmek yerine itin. Fazla kilolarınız, omurlarınız ve diskleriniz üzerindeki yükü arttırır, bu yüzden kilo verin.
Bel fıtığından korunmak için iş yerinizde, evinizde veya araba kullanırken yapabileceğiniz basit önlemler vardır. Öncelikle belinizi tam destekleyen sert sandalyelerde oturun, çok derin ve yumuşak koltuklardan kaçının. Aynı pozisyonda, özellikle araba kullanırken uzun süre kalmayın, imkanınız varsa her saat başı durup biraz yürüyün. Bir şey kaldırırken belinize değil bacaklarınıza yük bindirin.
