Transfer dönemine hızlı ve şık giriş yapan Fenerbahçe, Antep deplasmanından son anda üç puanla döndü. Gaziantep beşli savunmayla takım boyunu kısa tutup geriden topla çıkmaya hiç uğraşmadan uzun vurup Dragos ve Markovic’i arkaya sarkıtmaya çalıştı. Böylece Fenerbahçe’nin en önemli özelliğini etkisiz bırakmış oldular, baskıyla top kapıp hücuma çıkmak.
İsmail Hoca tıpkı ligin ilk yarısındaki Antep maçı gibi kilitlenen maçı açmak için son yarım saatte çift santrfora dönüp merkezi boşaltıp risk aldı. Son dakikalara kadar standartının altında kalan sarı lacivertlilerde üç puan geldi ama bazı isimlerle ilgili bir değerlendirme yapmak da İsmail Hoca için şart oldu.
İlk yarı sahanın en çok top kaybeden ismi İsmail’in etkisiz oyunu Fenerbahçe’nin forvet hattının topu önüne almasını zorlaştırdı. Krunic haberleri çıktığından beri İsmail’deki düşüş besbelli özgüven kaybı. Kendince haklı olabilir ama uzun maratonda herkese ihtiyaç olacaktır, zihinsel olarak düşmemeli.
Fenerbahçe’de her oyuncu için forma rekabeti var, Tadic hariç. O da bunun rahatlığında kopyala-yapıştır ortalarla standartının altında oynuyor.
Cengiz neredeyse hiçbir pozisyonda Antep sol beki M’Bakata’yla beraber dönemedi. Szymanski sürekli onun açığını kapatmak zorunda kaldı. Bazı maçların yıldızı olabilir ama şampiyonluk için ihtiyaç “her maçın iyisi bazı maçların yıldızı” oyuncu yani İrfan.
Kariyeri boyunca yerde kaldığı her pozisyon en az 2 hafta sakatlıkla sonuçlanan Serdar Aziz dün yine çıkmak zorunda kaldığında kulübede Bonucci olmasa bir orta saha oyuncusu defansa geçecekti. Maçın skorundan bağımsız bu sezon Fenerbahçe neden lider sorusunun cevabı işte tam olarak burada, kadro planlamasında. Stoper transferi ilk güne yetişmeseydi dün savunmada yaşanacak kaosta.
Ve son söz, Fenerbahçe’de penaltıları artık Bonucci mi atmalı acaba?