Bilim insanları yeni görüntülerin incelenmesinin galaksilerin yıldız oluşumunu nasıl inşa ettikleri, sürdürdükleri ve sone erdirdiklerine ilişkin önemli bilgiler sağlayabileceğini söylüyor.
NASA, James Webb Uzay Teleskobu’nun çektiği bir düzineden fazla galaksi fotoğrafından oluşan bir hazine yayımladı. Fotoğraflar bu kozmik varlıkların yapısını ve oluşumlarını “akılları baştan alan” yeni ayrıntılarla ortaya koyuyor.
Yeni görüntü dizisi, yakınlardaki 19 galaksiyi oluşturan yıldızları, gazı ve kozmik tozu, araştırmacıların bu karmaşık yapıların kökenlerini ortaya çıkarmalarını sağlayabilecek mükemmel ayrıntılarla ortaya koyuyor.
Daha önce gökbilimciler bu tür sarmal galaksileri, Dünya’dan tam karşıdan görünecek şekilde, uzay ve yer tabanlı teleskoplar kullanarak radyodan morötesi ışığa kadar çeşitli dalga boylarında görüntülemişti.
Şimdiyse bilim insanları Webb teleskobunu kullanarak bu galaksilerin yakın ve orta kızılötesi dalga boylarında bugüne kadar çekilmiş en yüksek çözünürlüklü fotoğraflarını elde etti.
Baltimore’daki Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nden proje bilimcisi Janice Lee, “Webb’in yeni fotoğrafları olağanüstü. Aynı galaksileri onlarca yıldır inceleyen araştırmacılar için bile akılları baştan alacak nitelikte” dedi.
Araştırmacılar, galaksinin bir parçası olan kabarcık benzeri ve filament yapıların yeni fotoğraflarda şimdiye kadar gözlemlenen en küçük ölçeklere kadar çözüldüğünü ve yıldız oluşum döngüsü hakkında bir hikaye anlattığını söylüyor.
Birleşik Krallık’taki Oxford Üniversitesi’nden doktora sonrası araştırmacı Thomas Williams, “Ekibimizin bu görüntülerdeki ayrıntı miktarı karşısında (olumlu anlamda) sürekli bir şaşkınlık içinde yaşadığını hissediyorum” dedi.
Webb’in Yakın Kızılötesi Kamerası (NIRCam) tarafından çekilen fotoğraflar, galaksilerin spiral kollarının bir parçası olan milyonlarca yıldızı mavi tonlarda parıldayan mükemmel ayrıntılarla yakaladı.
Yıldızların bazıları spiral kollar boyunca yayılmış olarak görülebilirken, diğerleri yıldız kümelerinde daha sıkı bir şekilde bir araya toplanmış durumda.
Teleskobun Orta Kızılötesi Enstrümanı’ndan (MIRI) elde edilen veriler, yıldızların etrafındaki ve aralarındaki boşlukta parlayan tozu ortaya çıkardı ve ayrıca henüz tam olarak oluşmamış yıldızları gösterdi.
Kanada’daki Alberta Üniversitesi’nden fizik profesörü Erik Rosolowsky, “Bunlar galaksilerdeki en yeni, en büyük yıldızları bulabileceğimiz yerler” dedi.
Bu kozmik yapılar özellikle Eridanus takımyıldızında Dünya’dan yaklaşık 69 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan çubuklu spiral galaksi NGC 1300’ün fotoğrafında görülebiliyor.
Uzaya fırlatılan en güçlü teleskobun çektiği fotoğraflarda araştırmacıların muhtemelen patlayan ve uzayda dev delikler açan yıldızlar tarafından yaratıldığına inandıkları gaz ve toz içindeki büyük, küre şeklinde kabuklar da görülüyor.
Bilim insanları yeni görüntülerin incelenmesinin galaksilerin yıldız oluşumunu nasıl inşa ettikleri, sürdürdükleri ve sone erdirdiklerine ilişkin önemli bilgiler sağlayabileceğini söylüyor
Ohio Eyalet Üniversitesi’nden astronomi profesörü olan Adam Leroy, “Yıldızlar milyarlarca ya da trilyonlarca yıl yaşayabilir. Tüm yıldız türlerini tam olarak kataloglayarak, yaşam döngülerinin daha güvenilir ve bütünsel bir görünümünü oluşturabiliriz” diyor