Şener Üşümezsoy İstanbul’da neden 6.5 üzerinde deprem olmayacağını açıkladı

Prof. Şener Üşümezsoy, ABD’li jeofizikçi Tom Parsons‘ın tarihsel deprem yıkımlarının şiddetlerine bakarak formülize edilen modeli kullanıp; deprem şiddetlerini ölçen bir yöntemle, depremde kırılan fayları kestirme çalışması yaptığına değindi.

Depremde kırılan faylar için de Parsons’ın veri olarak jeologların bölgede çizdiği fay modellerinden birini ele aldığını belirten Üşümezsoy, Armijo‘nunda fay modelini alan Tom Parsons’ın 2004’teki makalesinde esas olarak 1509 depreminin Çınarcık çukurunun güney kıyısından, İmralı düzlüğünden Bandırma’ya doğru giden bir hat olarak kabul ettiğini, diğer hattın ise Yalova Çınarcık kıyısına değil ters yöne dönerek Adalar fayından Orta Marmara fayına doğru uzandığını kabul ettiğinin altını çizdi. Adalar fayı Armijo’ya göre normal fay olurken Orta Marmara gerçek anlamda (Kumburgaz fayı) onu çeken yan atımlı fay olarak Armijo tarafından modellendi.

50 YIL SONRA AYNI BÜYÜKLÜĞE YAKIN BİR DEPREM OLACAĞI İDDİA EDİLDİ

Depremin şiddetine bakıldığında esas olarak güney kıyıda, kuzey kıyı kadar etkili olan bu depremin konumunun Orta Marmara sırtı ve Adalar fayında değil tersine Yalova Çınarcık kıyısı ve onun batıya doğru uzanımında olduğunu belirtti.

Armijo’nun modeline dayanarak 1509’dan sonra 1719 depremi Körfez fayı ve Adalar fayına doğru uzandığı Tom Parsons tarafından kestirilmiştir. Parsons, 1766 depremini aynı fay üzerinde 50 yıl sonra aynı büyüklüğe yakın bir deprem olacağı iddia edildi.

Yapılan çalışmalarda 50 yıllık süreden daha az bir sürede, 7.4’lük büyüklükte kırılan bir fayın bir daha aynı kesimde 7.2’lik bir depremle kırılması, kırılma fiziğine aykırı olarak tanımlandı.

FAYIN TEKRAR KIRILMASINI SAĞLAYACAK STRES BİRİKİMİ İÇİN YETERLİ ZAMAN YOK

Diğer yandan ilginç olan bir başka nokta ise 1894 depreminde de aynı faylar Adalar fayı -onun devamı- 7.0 bir depremle kırılmaktadır. Bu yönüyle Tom Parsons’ın bu iki kestiriminden yola çıkıldığında 1509’da kırılan fay 1719’da bir daha kırılmış, 1766’da bir daha kırılmış, 1894’te bir daha kırılmıştır. Bu sebeple söz konusu fay üzerindeki stres tümüyle boşalmıştır. Fayın tekrar kırılmasını sağlayacak stres birikimi için yeterli zaman söz konusu değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir